Yalnızlığa Kadar Yolun Var


Geçenlerde arkadaşımın tavsiyesi üzerine okudum. Kitabın konusundan bahsetmeyeceğim. Onun yerine okurken beni rahatsız eden şeylerden bahsedeceğim.
Kitapta konudan çok kopup kendi fikirlerine çok yer veriyor. Roman tam seyrinde ilerlerken o esnada araya kendi fikirlerini sokup, insana sanki kişisel gelişim kitabı okuyormuş hissi veriyor. 1-2 sayfa hikaye normal konusunda ilerlerken 2-3 sayfa italik yazı ile başlıyor hikayeden kopup farklı şeyler anlatmaya. Sonra hikaye kaldığı yerden devam etmeye başlıyor. Aslında hikayeden bağımsız yazdıkları hikayeden daha güzel ama sanki böyle bu şekilde olmamış gibi. Geçiş yerleri çok keskin geldiğinden benim kafamı karıştırdı okurken. Öyle sanıyorum ki yazarın 2. itabı olduğundan dolayı henüz uslubu ve yazım tekniği tam oturmamış.
Gerçi okuyan kişinin ruh halide ziyadesiyle önemlidir yorum yaparken. Şöyle söyleyeyim bu kitap aslında güzel ama ben yanlış zamanda okudum galiba :D

Arka kapak yazısı;

“Yalnızlığa Kadar Yolun Var”, Servet Saygınoğlu’nun “Bir Kafes, Kuş Aramaya Çıkmış” kitabından sonra kaleme aldığı ikinci kitabıdır.
Yazar, romanında iliklerinize kadar hissedeceğiniz aşkın ardından yaşanan çaresizliği ve yalnızlığın bilgeliğini işliyor.
Okurken hem şaşıracak hem de kendi hayatınızda söylemek isteyip de söyleyemediğiniz birçok düşünceyle karşılaşacaksınız.

Ve kaydını dondurduğun yalnızlığına kaldığın yerden devam edersin...

Yazara gelecek kitaplarında başarılar dilerim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder