Sıradışı üçlemenin 2. kitabı. Bayağı oldu okuyalı ama yazamadım bir türlü. Kitap yine siyasi içerikli. Son günlerde olan olayları gördükçe Turgay abi herşeyi önceden mi görmüş acaba demekten alamadım kendimi.
Memleket meseleleriyle, gündemle alakadar olanların sevebileceği bir kitap. Kitapta bazı konuların ayetlerle sabitlenmesi çok hoşuma gitti. Çok fazla şey yazıp uzatmak istemiyorum. Sadece en kısa zamanda son kitabını alıp okumayı istiyorum :)
Arka kapak yazısı;Sır Küpü'nden bir kaç sayfa için buraya...
Dünya her yüz yılda bir yeniden şekilleniyor.
Öyle ki, yükselen dünya ve yeni düzende söz sahibi olamayan ülkelerin tasfiye olacağı, dahası, olmaya başladığı biliniyor.
Geride kalan yüz yıl içerisinde “hasta adam” olarak ölüme terk edilen Türkiye, yoğun bakımdan çıkıp ayağa kalkmayı ve dünyayı şaşırtmayı başardı.
Kartlar yeniden karılıp dağıtılırken, Türkiye bu kez oyunu dışarıdan seyretmiyor. Çünkü elindeki kartları cesaretle açmayı, oyuna dahil olup, “ben de varım” demeyi başardı..
Küresel ekonomide dengeler değişiyor, tefecilerin kiliseleri bile haczettiği Avrupa’da tehlike çanları çalmaya başladı. Nüfusu giderek yaşlanan Avrupa, artık Türkiye için cazibesini kaybetti. Dahası, güçlenen Türkiye artık geleceğini Avrupa’da görmüyor.
Turgay Güler, yeniden inşa edilen dünyayı ve bu dünyadaki Türkiye’nin rolünü, bu romanda çok iyi analiz ediyor.
Neler oluyor ve neler olacak sorusuna, çarpıcı analizlerle cevap veriyor.
Muarızlarının “komplo teorisi” diyerek eleştirecekleri bu kurgu, yazarın isabetli öngörüleri hesaba katılarak değerlendirilmelidir. Bu çerçevede Turgay Güler’in ilk romanı Mehdix iyi bir örnektir.
Sıradışı üçlemenin ilk kitabı Mehdix için buraya...
Okuduğum diğer kitaplar için buraya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder