İç Döküş


Ee gençler ve kendini daima genç hissedenler nasılsınız? Bana sormayın bilmiyorum. :D Sanırım bu aralar biraz daha iyiyim. Şu okula giden, gezen tozan, kitap okuyup film izleyen şahane insanlar var ya, Allah aşkına nasıl her işi bir arada götürüyorlar? Ben neden tek bir şeye odaklanabiliyorum :D Dolayısıyla canımın canı blogcuğumu da ihmal ediyorum.

Bana biri nazar mı değdirdi nedir anlamıyorum ama dönem başından vizelerin bitiş tarihine kadar olan süre kayıp. O sıra ne yaptım, ne söyledim bilmiyorum. Kendimi o kadar kötü hissediyordum ki sebepsiz yere her gün ağlıyordum ve ders de çalışamıyordum. Dolayısıyla ilk dönem iyi olan derslerim hızla düşüşe geçtiler. Kaç aydır yanımda olan arkadaşlarım bile halime acıdılar. :D Bu sen değilsin Esra ne oluyor diye her gören soruyordu ki gerçekten ne oluyordu ben de anlamış değildim. :D

Çok şükür ki şimdi iyiyim. Ama bunaldım. Hem de çok bunaldım.
Yurtta kalmaktan yoruldum, bunaldım.
Kendimi genç hissederken gençlerin saçma ve saygısız hareketlerine katlanmaya çalışmaktan yoruldum.
Gencim zaten de işte neyse...
Kendimi bazen 30 bazen 20 yaşında hissetmekten yoruldum.
Aslında hissettiğim yaşı insanlar yadırgadığı için normal davranmaya çalışmaktan yoruldum.
Çok gülerim, hoplar, zıplar, bağıra çağıra dolaşırım.
İçimden gelen bu :D
Ne yapayım yani yaşımı mı küçülteyim ya da herkese yalan mı söyleyeyim :D :D :D

Ha bir de ne zaman evleneceksin sorusu var.
Allah bismillah güç ver ya rab. Bir gün Allah müstakbel eniştenizle beni karşılaştırırsa söz söyleyeceğim. Olur da bir gün evlenmeye karar verirsem haberiniz olur yani sıkıntı yok. :D

Yine amacından sapan bir yazı oldu. Sahiden de iç döküş hatta iç çöküş oldu :D

Benim yazmam gereken yani kayıt altına almam gereken bir dolu anım oldu. Onları yazmalıyım fakat dedim ya işte bunaldım. Bir ara da onları yazarım artık :D

O halde İlhan söylesin ben dinleyeyim :) ♥