O kadar ani oldu ki yarım saat içinde hazırlanıp yola koyulduk. Yolda Tekirdağdan Çanakkaleye geçeriz diye konuşuldu fakat Edirneye gittik. İyiki de gitmişiz Edirne'yi de çok beğendim :) Çanakkale'ye bir defa gitmiştim zaten :)
Tekirdağdan başlıyorum;
Tekirdağ'da pek bir yer gezmedik. Ama gördüğüm kadarıyla öyle pek bir özelliği yok sahil ve sapsarı tarlalar dışında. Sanırım kanola çiçeğiymiş onlarda :/
Gündüz sahildeyken yağmura yakalandık. Olmadı akşam gittik çay içtik sahilde. Yani Tekirdağ güzel memleket.
Gelelim Edirne'ye..
Edirneyi çok beğendim. Gerçi o kadar çok tarihi camiinin olduğu yerde o kadar çok tekel bayiinin olması biraz içimi acıtmadı da değil :P Napalım işte kişilerin tercihleri :P
Arabayla giderken karşıdan gördüğümüz camiinin Selimiye olup olmadığını önce anlayamadık. Çünkü 2 minaresi gözüküyordu. Biraz daha yaklaşınca minarelerden birinin yanında bir tane daha belirdi. Anladık ki Selimiye'ye yaklaşmışız :) En son dönüşte Meriç nehri kıyısında çay içtiğimizde minarelerin dördü de gözüküyordu. :) Doğudan mütevazi, batıdan ihtişamlı...
Önce 2. Bayezid Külliyesine gittik. Külliyenin içinde Darül Şifa bölümü vardı ki mükemmel bir yerdi. Mutlakalı görülmesi gerekir.
Külliyenin bahçesi
Sanırım bel çekiyolar :D Öğrenciler de izleyip not tutuyor.
Dr. Jin ve Faith aklıma geldi şu malzemeleri görünce :D
Müzik ile hastaları tedavi ediyorlarmış. Solda oturan abi psikolojik rahatsızlıkları olan birisiymiş.
Meşguliyetle tedavi yöntemi
Bu amcayı görünce ilk an bi korktum :O Töbe estağfirullah..
Arkadaşı uyurken kendisi ders çalışan çalışkan talebe :DŞimdi şu kadar şeyi ve daha fazlası da vardı gördükten sonra beğenmeyeni kusura bakmayın ben anlayamam.
Sanırım üniversite öğrencileriydi bir grup gördüm. Çocuk yanındakine diyor ki "Ne bekliyordun ki ne buldun?" Yanındaki de "Hiç birşey beklemiyordum, hiç birşey de bulmadım" diye cevap veriyor. Yuuh dedim yuhh.
Neyse gelelim Selimiye Camii'ne. Yıllar yıllar evvel rüyamda görmüştüm ki ablamla (Tekirdağ'a yanına geldiğimiz kuzenim) Selimiye Camii'nin avlusundayız. Geziyoruz. Daha önce hiç görmediğim bir camii olduğu için senelerdir hiç unutmadım o rüyamı. Edirneye gittiğimizde birden rüyam aklıma geldi. "Ablaa ben seneler önce buraya seninle geldiğimi rüyamda görmüştüm" dedim :D Çok değişik bir duygu bu :D
Edirneye gitmişken tava ciğeri yedik. Aman Allahım o ne güzel bir lezzet. Sanki ciğer değil de balık ya da tavuk yiyomuşum gibi. Çok lezzetliydi. Ayrıca gitmişken oralardan bir anı olsun diye bişeler de aldık.
İşte böyle geldi geçti Tekirdağ ve Edirne gezisi. İçimde kalan o el yapımı sabunlardan alamamam oldu :( Neyse artık nasip başka zamana :P
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder