Gençler Okuyor!



Her zaman söylenir ya Türkiye okumuyor, 10 kişiye 1 kitap düşüyor. Çok şükür artık Türkiye okuyor. Özellikle gençler deli gibi kitap okuyor. Instagram a şöyle bir bakarsanız eğer tonla kitap hesabı var.  Hatta kitap fuarları dolup taşıyor. Gençler okuyor ama ne okuyor bir de o mesele var. Ona geçmeden önce okuyucu tiplerinden bahsedeyim.


1. Klasikciler: Bu arkadaşlar sadece Dünya ve Türk klasiklerini okurlar. Diğer kitaplar onların için çer çöptür. Üstelik bazı arkadaşlar kendi okuduğu türün dışında okuyanları da cahil olarak bellerler.  Gerçekten çok fazla klasik kitap okuyanlar dışında bu grupta gerçekten ilginç arkadaşlar da vardır. şöyle ki ömründe 2 Sabahattin ali 1 oğuz atay okuduktan sonra edebiyatı su gibi içtiklerini düşünüp, ununu eleyip eleğini asarlar ve özellikle gençlere bolca saldırıya geçerler.


2. Sadece polisiye okuyanlar: Bu arkadaşlar da gerilim ve polisiye okurlar. onların da içinde oldukça ilginç okuyucular vardır. Bazıları klasikçilerde olduğu gibi diğer kitap türlerini beğenmezler.


3. Sadece romantik kitap okuyanlar: Efendim bu arkadaşlar kendi hallerine takılırlar. Hayat film gibidir onlar için. Kitap karakterlerine aşık olup hayatı bir sure askıya alırlar. Şeker arkadaşlardır onlar. Fazla üstlerine gitmeyin. :D


4. Distopya, fantastik ve bilim kurgu okuyanlar: Onlar dünyayı yeniden kuracak olanlardır. Dokunmayın onlara, severiz kendilerini.


5.Sadece bilgilendirici kitap okuyanlar: Ben bu arkadaşlara çok imrenirim. Zaman zaman okuyorum ben de tabii ama bu arkadaşlar kadar değil.


6. Şiir ve edebiyat dergilerinden vazgeçmeyenler: Bu gruba diyecek pek sözüm yok diğer tüm gruplara ait kitapları severek okurum ama şiir pek tarzım değil. Bu arkadaşlara uzaktan selam çakar diğer gruba geçerim :D

7. Genel okuyucu: Bu arkadaşlar da her tür kitabı okurlar. onlar için önemli olan o kitaba ısınmaları ve sevmeleridir. Yeter ki kitap olsun ben okurum derler. Tabii seçici de davranırlar sonuçta her kitap bir emeği teşkil etse de kalite başka şeydir.


Peki ben bu grupların neresindeyim?
Bu yaşıma kadar okuduğum kitapları göz önüne alırsam eğer, romantik ağırlıklı genel okuyucuyum ben. Lise yıllarımda bolca klasik kitap okudum. Özellikle dünya klasikleri. Kitapçılar çok pahalı internet alışverişi de yoktu sanırım o zamanlar ya da yeni yeni başlamıştı harçlık da az olunca kitap alamazdım.
Ama okulumun harika bir kütüphanesi vardı. Bu vesile ile bolca dünya klasiği okuma fırsatı buldum, yanında başka kitaplar da okudum tabii. Haftada 2-3 defa yeni kitap almayacak olsam bile sırf kitaplara bakmak için kütüphaneye uğrardım. -Gülten Hoca'ya selam :D-  Şimdilerde her tür kitabı alma fırsatım olduğu için okuma sıkıntım olmuyor. çünkü kitaplar çok ve eskisine göre daha uygun. İndirim takip edenler için tabii :D

Kitaplığımda her çeşit kitap bulunmasına ve çoğunu da okumuş olmama rağmen bazı arkadaşlarım okuduklarımı pek değerli bulmaz her fırsatta küçümseme girişiminde bulunurlar. Evet evet en birinci sizsiniz :") Ben çok cahilim. :")

Neyse efendim benim bu yazıyı asıl yazma sebebime gelmek istiyorum.
Dedim ya Türkiye artık okuyor. Gençler okuyor ama ne okuyor? Yaşı küçük olanlardan ağır edebiyat kitabı okumalarını bekleyemeyiz tabii ki. Herkes yaşına ve anlama kapasitesine gore okumalıdır. Mesela 7. sınıfa giderken Ahmet Günbay Yıldız'ın Üç Deniz Ötesi kitabını okumaya başlamıştım. Ama ne yaparsam yapayım ilerlemedi kitap. Aynı kitabı 9. sınıfta okuduğumda gözlerim dolmuştu. Kitap çok hoşuma gitmişti. Gençler yaşına uygun olanı okumalılar. Ama genç kardeşlerimizin bazıları maalesef bu ayrımı yapamıyor.

Geçenlerde 14 yasında bir kızın instagram hasabında şöyle bir cümle okudum.

"Benim en sevdiğim kitap karakteri tabii ki Christian Grey. Onun yeri bambaşka, kimse yerini tutamaz."

Yahu canım kardeşim senin daha yaşın kaç ki Grey i okuyorsun? Kaç yaşında insanım ben okuyamadım o kitabı. Ki asla okuyanlara niye okuyorsunuz demem. isteyen istediğini okur istediğini izler. Herkes kendisinden mesuldür. Fakat kendini bilecek yaşta olanlar için geçerli bu da. 14 yasında bir çocuğun erotik kitapla ne işi olur. O yaşta erotizmin dibine vurmuş kitapları okuyan çocuktan hata yapmamasını nasıl beklersiniz? Bir yaş sınırı var değil mi, bir bireyin yetişkin olarak varsayılması için 18 yaş sınırı var. Bir birey yetişkin olduktan sonra yaşadığı her şeyden kendisi mesuldür. Bir hata yaptığında bunu sen yaptın diyebilirsiniz, sonucuna sen katlan diyebilirsiniz. Ama 15 yasında bir çocuğa bu senin suçun diyemezsiniz. Çünkü o çocuktur. Yaptığından sorumlu tutulamaz. Nasıl ki 18 yaş altı biri ben kendi rızamla evleniyorum dediğinde yasalar ona dur bakalım sen henüz yetişkin değilsin, sen çocuksun senin kendi rızan diye bir şey olamaz, yaptığın her şeyden ailen sorumludur diyerek karşı çıkıyorsa, böyle evliliklere cezai yaptırım uygulanıyorsa ben evlilik dışı yaşanılan cinsel ilişkilere de karşıyım. 18 yaş altı bir kız evlendiğinde hepimiz ayağa kalkıyoruz dur bakalım o çocuk gelin, buna hakkiniz yok diyoruz. Aynı şey nikahsız olarak yaşanılan sevgililik durumunda da geçerli. O bir çocuk ve kendi iradesi böyle bir durumda geçersizdir. Ben olayın dini ya da ahlaki durumunda değilim. Dediğim gibi herkes kendisinden ve ailesinden mesuldür. Bazı ailelerde bu tarz ilişkiler onaylanmazken bazı aileler meşru görebilirler. O tamamen kişilerin hayat görüşüne göredir. Kimse kimsenin hayat görüşüne karışamaz. Ama tekrar ediyorum bu cinsellikle alakalı değil, bu çocukların erotik kitap okuyarak hata yapmasına daha da meyillenmesidir.

Aileler belki çocuklarının okuduklarını kontrol edemeyebilirler. Çocuklar kitaplarını gizler veya arkadaşından alır okur bu durumda esas sorumluluk yayınevilerine düşüyor. Yayınevileri kitap tanıtımları için bazı okurlara ücretsiz kitap yolluyorlar ki bence çok güzel bir uygulama. Ama bu uygulamayı hayata geçirirken sorumluluk sahibi olmaları gerekir. İnternetteki kitap blog turu düzenleyenlerin bir kısmı lise bile değil ortaokul çağındaki çocuklar. Bunlara birçok yayınevi erotik temalı kitap yolluyor.

Kitap yollarken hesabın kaç takipçisi olduğu, ne kadar kişiye ulaşacağını hesap ederken gösterdiğiniz hassasiyeti, kitabı okuyacak  kişinin yaşına da göstermenizi temenni ederim. Hesap sahiplerini kontrol edin. 18 yaş altı okuyuculara erotik temalı kitap yollamayın. Bakın 20 li yaşlarda bir okuyucu o kitapların kurgu olduğunun farkına varır. Hayatta kime güvenip kime güvenmeyeceğini, atacağı adımın sağlam olup olmayacağını tecrübe etmiştir ya da istisnalar dışında söylüyorum yaşından dolayı o ayrımı yapabilir. Ama bir çocuk bu ayrımı yapamaz.

Sözün özü çocuklarınıza cinselliği öğretin ama bir peri maşalıymışçasına erotizmi ballandıra ballandıra anlatan kitapları okutmayın. Eğer okuyacaklarsa da yetişkin birey olduktan sonra okusunlar.

Genç kardeşlerim belki bu yazıdan sonra bana kızabilirler ama gerçekleri söylemek sizlerden büyük olduğumuz için, sizlerden sorumlu olduğumuz için bizim üzerimize vazifedir. :)

17 yorum:

  1. Türkiye okuyor haklısın ama kendimde dahil bende biliyorsun çok fazla romantik okuyorum ama bu tarz kitaplar bize ne katıyor? Hiç bir şey! Dünya görüşümüzü değiştiriyor mu, ufkumuzu açıyor mu? Hayır. Sadece keyifli zaman geçirmemizi sağlıyor. Bu konuda özellikle gençliğin yani benimde dahil olduğum grubun bu beyin uyuşturan bu kitapları okumalarının haramları helal gibi görmeye alıştırmaktan başka bir işe yaradığını sanmıyorum. Bunları bile bile neden çerezlik kitaplar okuyorsun dersen şu an nefsime karşı olan bahanem derslerin çoook ağır okuduğun makaleler ona keza ve kafanı dinlenidirmek için bunlara ihtiyacın var. Yarın da başka bir bahane bulurum. nefsim bahane üretmekte çok mahir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen katılıyorum sana. Ben de senin gibiyim. Çok bunaldığım zamanlarda gerçekten rahatlatıyor çerezlik kitaplar. Ama o bahane hep var :D

      Sil
  2. hay eline sağlık diyorum çok güzel şeyler yazmışsın eksiği yok fazlası var inşallah küçük kardeşlerimiz yazdıklarını okuyup kendilerine çeki düzen verirler. bana dokunmayan yılan bin yaşasın demediğin içinde teşekkür ederim sana :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim :) Umarım art niyet aramadan okurlar :)

      Sil
  3. İnsanları şucular bucular diye etiketleyince başın göğe mi erdi? Kim ne isterse okur eleştirisi sana düşmez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle sanıyorum ki idrak güçlüğü çekiyorsunuz. Zira ben kimin ne okuduğuna karışmıyorum. Mantıklı bir insan bu yazıyı okuduğunda olumsuz bir eleştiri yaptığım sonucunu çıkarmaz.
      Selametle.

      Sil
  4. Öncelikle güzel bir yazı olmuş. Ellerine sağlık. Ben de buna benzer bir yazı yazmayı planlıyordum ama benim konum "Rus edebiyatı dışındaki kitapları çöp olarak görüp bunun dışında kitap okuyanlara laf sokan tipler" başlıklı olacaktı :-)

    Ben de şiir ve edebiyat dergilerinden vazgeçemeyenler grubu hariç , ikisini de pek sevmiyorum , her daldan okuyan genel bir okuyucuyum. Ortaokulların dersine giren bir Türkçe öğretmeni olarak da gençlerin seviyelerine uygun olmayan kitapları okuduklarına şahit oldum. Gördüklerimi uyarıyorum, umarım bu kitaplardan kötü şekilde etkilenmezler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :)
      Bu mesele çok canımı sıktı ben de çareyi yazmakta buldum. Gerçekten insanlar birbirlerini okudukları ile yargılamaktan vazgeçmeliler.
      Ah ah uyarmak güzel de bazıları gerçekten ters cevap veriyor. Ne diyelim inşallah herkes yaşına uygun davranır. :)

      Sil
  5. Valla ben ne bulursa okuyanlardanım. :)

    YanıtlaSil
  6. Ben de yeni 18 yaş grubuna girdim ama dediklerine tamamen katılıyorum ağzına sağlık çok iyi yazmışsınız herkes yaşına göre olmalı :) Ayrıca okurları sınıflandırma çok başarılı olmuş tebrik;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle düşünmene, yazımı beğenmene çok sevindim :)
      Kırmadan yazmak istedim sanırım basarabilmisim :D
      Tesekkurler :)) :*

      Sil
  7. Bende müstehcen yeri olmayan roman bulmaya çalışan genel bir okuyucuyum.:)Nabrut'un yorumuna kesinlikle katılıyorum.Bu kitaplar beynimizi uyuşturup haramları normalmiş gibi algılamamıza sebep oluyor.Tıpkı diziler, filmler gibi.Bazen diyorum bu kitapların ne bu dünya için, ne öbür dünya için hiçbir faydası yok bana, sadece faydalı olan şeyleri okuyayım.Ama onlar diğerleri kadar çabuk okunmuyor.Sıkılıyorum bir süre sonra.Arada çerezlikler iyi gidiyor.Benim bahanemde bu sanırım.:((
    O blog turu olaylarını bilmiyordum ben.Çok üzücüymüş yaa.Yazın çok güzel olmuş.İnşaAllah birilerine faydası olur.Nureddin Yıldız hocanın çok sevdiğim bir sözü var."İnsanoğlu, Nuh tufanından daha büyük bir tufana yakalandı ki, o da şu içinde bulunduğumuz "ahlaksızlık tufanı"dır."Kitaplar da bundan nasibini almış tabii.Müstehcen bir yeri olmayan roman bulmak o kadar zor ki.Hele de yeni çıkanlarda.Son zamanlarda imkanlarımız da çoğaldı.İnternetten indirimli alışverişler falan.İnsan sürekli okumaya başlayınca doğal olarak yeni çıkanları, kitap sitelerini, bloglarını da takip etmeye başlıyor.Merak ediyorsun, almak istiyorsun ama seçici de olmak gerekiyor.Rabbim hepimize bilinçli okuyucu olmayı nasip etsin.İnşaAllah bir gün sadece bize faydalı olan şeyleri okumayı, yapmayı öğrenebiliriz.Yoksa Allah muhafaza sonumuz fena.En önemli sermayemiz olan zamanımızı nelere harcıyoruz.:/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimiz için öz eleştiri oldu galiba :D Hepimizin kendince bir bahanesi var :")
      Aslında blog turları çok iyi bir uygulama ama takibi yapıldığı sürece.
      Allah bizi yolundan ayırmasın :)

      Sil
  8. Sanırım şiir, edebiyat dergisi + genel okuyucuyum. Kitap okumak hoştur güzeldir ve insan kendinden esintiler bulduğu kitaplara daha çok yöneliyor. Düzenli kitap okuyunda ilerde zaten doğru olanı yavaş yavaş bulursunuz :)

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel olmuş.Elinize sağlık :)

    YanıtlaSil