Jamaica Inn

Merry babasını çok küçükken kaçakçılar yüzünden kaybetmiştir. Annesi de ölünce yıllardır görmediği teyzesi ve eniştesinin yanına taşınır. Eniştesinin "Jamaica Inn" adında bir hanı vardır. Mery hem orada kalır hem de yardımcı olur.

Bir de at hırsızı Jem vardır. Mery ile aralarında ufak yakınlaşmalar olur.

Mery her fırsatta gemileri yağmalayan kaçakçılardan nefret ettiğini dile getirir. Fakat daha sonra öğrenir ki eniştesi de o nefret ettiği yağmacılardandır.

Evet efendim 3 bölümlük dizinin konusu budur. Sevgili Tukyu çevirdi. Tavsiye etti. Onun tavsiyesi üzerine de izledim. İlk bölümün başlarında biraz hüfleyip püflesem de sonunu nasıl bir heyecanla getirdim nasıl bitti fark edemedim. Esasında sonu hakkında tahminlerim doğru çıktı ama şok etmedi de değil :D

Diziye hemen hemen Metthew McNuty için başladım sayılır. Yani adam hoş napalım :D

Ama bir o kadar da başroldeki kız yüzünden izlemeyesim geldi :D Yani ne bileyim tamam doğal olmasına doğal ama çok gudubet sıfatsız nemrut bi sıfatı vardı :D Dizi boyunca kıza gıcık oldum :P

Yahu bu Avrupa Amerika falan feşman bu ecnebiiler ne pis insanlar yaaa. Adamların pisliklerinden diziye zor odaklandım :D

Bu kız tüm gün etekleri böyle çamur içinde dolaşıyor. Hatta daha da fazla çamurlu olduğu da oluyor. Ya ne bileyim bilirsiniz işte bu gavur milleti eskiden çok pismişler hehe

Ben genelde dizi izlerken kaptırırım kendimi hani öyle güzel bir replik falan gelse orada caps almak hiç aklıma gelmez. Bu sefer izlerken bi anda çok hoşuma giti bu söz.

Toparlarsak. Dizi hem kısa hem de güzeldi. İlk yarım saat biraz daraltsa da sonrasında fena açıldı :D Diziden bir adet at hırsızı alıp gidiyorum ben. Siz de izleyin :D