Bu yazı ile bu görselin ne alakası var derseniz yok efendim hiçbir alakası :D Sadece çok sevdim ♥
Vakit bulamıyorum. Hiçbir şeye vakit bulamıyorum. Ben alışmışım yıllarca evde oturup kitap okumaya, dizi izlemeye olmadı ara sıra elişi yapmaya. Hiç dışarı çıkmazdım. Pek tabii sürekli evde oturmak da iyi değil ama öyle geçti liseden sonra. Şimdi tekrar okullu olunca işler tamamen değişti.
Bajirao Mastani (2015)
Dikkat! Bu yazıyı aylar önce yazdım fakat yeni paylaşıyorum. Yani o uzun zamandır izlememiştim dediğimden sonra tekrar uzun bir süre geçti 😄
Uzun zamandır Hint filmi izlememiştim. Dizileri saymıyorum.
Ranveer Singh ve Depiika Padukone ikisi de sevdiğim oyunculardır. Priyanka
Chopra yı da severim. Bir anda bu film karşıma çıktı ve oyuncuları da sevdiğim
için oturdum 2 günde izledim. -Çünkü uzun😐-
Film aslında gerçek yaşanmış bir hikayeden alıntı. Başlarken
yaşanmış olduğunu ama duygusal kısımlarının senaryo gereği değiştirildiğinin
uyarısı veriliyor. -En azından ben öyle anladım.-
Babür Şah zamanında geçen filmde kahraman komutan Bajiro ve
onun kadar iyi bir komutan olan Mastani’nin birbirlerine karşı olan derin
aşkını izliyoruz.
Kendinizi Tanıtın
Bugün Bolu'da bir kar yağdı ki sormayın. Hani kar görmeyen memleketten gelmedim ama bir anda bu kadar çok yağıp da tuttuğuna pek şahit olmamıştım.
Ben hep soğuk severim derdim hatta yazın neminden sıcağından nefret ettiğim için beni Norveç'e yollayın derdim. Norveç değil de galiba aşağı mahallesine geldim. Şehir merkezi çok soğuk değil ama kampüs... O ne soğuk öyle. Buz kesiyoruz.
Neyse, hoca bize kendinizi tanıtan bir yazı yazacaksınız dedi. Yani bir otobiyografi yazısı. Ama nasıl yazsam ki bilemedim şimdi.
İnsan kendisini nasıl tanıtır ki? Şurada doğdum, şunları şunları yaptım. Ama ya çok da yazacak bir şeyim yoksa ne olacak? Gerçi bunca yıl yaşamışım illaki yazacak bir şeyler bulurum değil mi?
Sevmiyorum böyle klavyede çıtır çıtır yaz sonra olmadı sil tüm yazdıkların bir anda hiç yazmamışsın gibi yok olsun. Kalem ve kağıdın kıymeti burada. Üzerini çizsen bile izi kalır geri döner tekrar bakarsın. Daha önceden yazdığın yanlış mıydı yoksa üstünü çizmekle mi yanlış yaptın.
Neyse ben gideyim de biraz kalemle defterimi karalayayım.
The Walking Dead 7. Sezon Başladı
Evet 7. sezon başladı. Aylarca bekledik. Hatta 6. sezondan beri Negan'ı bekliyorduk. Şahsen ben Negan yani Jeffrey Dean Morgan'ın gelmesini çok istiyordum. Sen gel o kadar bekle tam sezon başlayacağı zaman desinler ki dur orda kardeş izleyemezsin. Ne diyor bu kız diye sormayın dizinin yayın hakları bir televizyon kanalı tarafından satın alındığından ötürü internette yayınlanan tüm bölümleri kaldırılıyor. Bulduğum site yarım saat sonra diziyi silmiş oluyor. Eğer yanlış bilmiyorsam şifreli bir kanal bu. Evet evet biz çok zenginiz ya zaten size para yağdıracağız. Siz kaldırın dizileri. Yahu ben yurt odasında internete zor giriyorum!
Nostalji Mi O?
Çocukluğumdan beri Nostalji kelimesini her duyduğumda aklıma Muazzez Ersoy gelir. Öyle bir albüm yapmıştı galiba. Nasıl aklımda kalmışsa. Kalmasa iyiymiş aslında.
Bundan yıllar yıllar evvel 2008 sonu, annem ağır bir ameliyat geçirmek üzere, ben Kocaeli Üniversitesi'ndeki kaydımı donduramadığım için okulu bırakmak zorunda kalmışken bir anda kendimi depresyonun içinde buluvermiştim. O zaman bir çıkış noktası olarak kendimi dizi ve filmlere vurmuştum. Kore dizileriyle de o zaman tanışmıştım işte.
Şimdiki kadar çok çevrilmiş dizi de yoktu. İlk izlediğim I'm Sorry I Love You dizisini kaç defa izlediğimi ve ne kadar ağladığımı sayamamıştım.
Bundan yıllar yıllar evvel 2008 sonu, annem ağır bir ameliyat geçirmek üzere, ben Kocaeli Üniversitesi'ndeki kaydımı donduramadığım için okulu bırakmak zorunda kalmışken bir anda kendimi depresyonun içinde buluvermiştim. O zaman bir çıkış noktası olarak kendimi dizi ve filmlere vurmuştum. Kore dizileriyle de o zaman tanışmıştım işte.
Şimdiki kadar çok çevrilmiş dizi de yoktu. İlk izlediğim I'm Sorry I Love You dizisini kaç defa izlediğimi ve ne kadar ağladığımı sayamamıştım.
Şimdi Okullu Oldum
Bu yazıyı daha önce yazmak istiyordum ama bilgisayarım yoktu. Çok şükür artık bilgisayarım var ve özlediğim bloguma inşallah vaktim olduğunca yazacağım.
Blogumu eskiden beri takip edenler bilir. Ara ara serzenişlerde bulunurdum. Üniversiteye gidemedim. O kadar istedim olmadı. Hep bir engel çıktı vesaire. Hatta ben artık ümidimi de kesmiştim. Demiştim ki en büyük hayalim öğretmen olmak ama ben artık vazgeçtim, olmuyor.
Fakat insanın artık olmaz dediği şey Allah nasip ederse çok da güzel oluyormuş. Nasip kısmet meselesi.
Blogumu eskiden beri takip edenler bilir. Ara ara serzenişlerde bulunurdum. Üniversiteye gidemedim. O kadar istedim olmadı. Hep bir engel çıktı vesaire. Hatta ben artık ümidimi de kesmiştim. Demiştim ki en büyük hayalim öğretmen olmak ama ben artık vazgeçtim, olmuyor.
Fakat insanın artık olmaz dediği şey Allah nasip ederse çok da güzel oluyormuş. Nasip kısmet meselesi.
Meral Kır İle Buluştuk!
Geçen yazımda Meral Kır ile buluştuğumuzdan bahsetmiştim ama
öncesinde Seyhan ile görüştüğümüz için ilk onu yazmıştım. Bu yazı bir
öncekinin devamı gibi olacak.
Efendim ben tabii
İstanbul’un yabancısıyım sağ olsun
Seyhan beni Meral abla ile buluşacağımız yere bıraktı.
![]() |
Elimdeki magnet o günün hatırasıdır. |
Labels:
arkadaş,
aspendos yayınları,
aşkı seçtim,
aşkın kokusunu aldım,
aylardan aşk,
kitap,
meral kır,
muhabbet,
sohbet,
yazar,
yazar buluşması,
yolum aşka düştü
Seyhan İle Buluştuk!
Bir günü iki parçaya ayırarak yazacağım. Çünkü bir günde iki
buluşmaya katıldım ve ikisi de harikaydı benim için çok özel olan bu günü anlatmaya başlıyorum.
Yazar Meral Kır okurları ile buluşma düzenledi. Buluşma Üsküdar'daydı ve Üsküdar bana yaklaşık 1 saat uzaklıkta. İstanbul'da yaşayanlar için 1 saatlik mesafe sorun değil de benim gibi evden neredeyse hiç çıkmayan tek sosyalleştiği yer mutfak ve evin diğer odaları olan biri için uzak bir yer. Ayrıca tek başıma İstanbul'a hiç gitmediğimden bizimkiler de izin vermez diyerek ben gitmeyi hiç düşünmedim bile. Ta ki buluşmanın bir gün öncesi akşam üstüne kadar. Bir anda karar verdim. Annem önce biraz ne işin var falan dedi ama neyse ben evde nasıl gitsem, şöyle mi yapsam, böyle mi yapsam, acaba gitsem mi diye konuşa konuşa annemi de bezdirdim. Hemen Seyhan'a mesaj attım. Malum o da Istanbulda. Buluşma öğlen olacak ve ben erken giderek once onunla buluşacaktım. O da müsaitmiş. Sabah 10 da buluşmak üzere sözleştik. Ben de bir heyecan var ki normalde bir yere gideceğim zaman uyuyamam şimdi biriyle değil bir çok kişi ile buluşacağım için heyecanım ikiye katlandı. Gece 4 e doğru uyudum ve sabah 7 buçukta ayaktaydım. Lakin evden tam çıkacakken kimliğimin olmadığını farkettim ve uzun sure kimliğimi arayınca 10 da İstanbul da olacağıma 11 de oldum. Seyhan tekrar kusura bakma :D
Yazar Meral Kır okurları ile buluşma düzenledi. Buluşma Üsküdar'daydı ve Üsküdar bana yaklaşık 1 saat uzaklıkta. İstanbul'da yaşayanlar için 1 saatlik mesafe sorun değil de benim gibi evden neredeyse hiç çıkmayan tek sosyalleştiği yer mutfak ve evin diğer odaları olan biri için uzak bir yer. Ayrıca tek başıma İstanbul'a hiç gitmediğimden bizimkiler de izin vermez diyerek ben gitmeyi hiç düşünmedim bile. Ta ki buluşmanın bir gün öncesi akşam üstüne kadar. Bir anda karar verdim. Annem önce biraz ne işin var falan dedi ama neyse ben evde nasıl gitsem, şöyle mi yapsam, böyle mi yapsam, acaba gitsem mi diye konuşa konuşa annemi de bezdirdim. Hemen Seyhan'a mesaj attım. Malum o da Istanbulda. Buluşma öğlen olacak ve ben erken giderek once onunla buluşacaktım. O da müsaitmiş. Sabah 10 da buluşmak üzere sözleştik. Ben de bir heyecan var ki normalde bir yere gideceğim zaman uyuyamam şimdi biriyle değil bir çok kişi ile buluşacağım için heyecanım ikiye katlandı. Gece 4 e doğru uyudum ve sabah 7 buçukta ayaktaydım. Lakin evden tam çıkacakken kimliğimin olmadığını farkettim ve uzun sure kimliğimi arayınca 10 da İstanbul da olacağıma 11 de oldum. Seyhan tekrar kusura bakma :D
2016 Yazı Ne Yaptım?
Daha önce de uzun süre blog yazmadığım olmuştu ama arayı bu kadar uzattığım olmuş muydu hatırlamıyorum. Bilgisayarımın artık can çekişiyor olması, benim Ankara'ya gitmiş olmam ve orada bir bilgisayarımın olmaması da yazamamamda etkili oldu tabii. Telefondan yazabilirdim ama blog yazmak bana göre monitörün karşısına kurulup klavyeyi parmaklarımda hissederek rahat rahat yazabilmektir. O yüzden sevmiyorum telefondan uğraşmayı.
Bu süreçte ben ne mi yaptım? Kardeşimin ısrarıyla bu yıl hiç aklımda yokken ygs ye girmiştim ve bana göre iyi bir puan almıştım. Sonra etrafımdakiler madem böyle bir puan aldın o zaman lys ye de gir dediler. Bu saatten sonra benim tekrar bir hayal kırıklığı yaşamaya niyetim yoktu ayrıca üniversite hayalimden de vazgeçmiştim. Neyse efendim lafın kısası ben artık Allahın izniyle edebiyat bölümü öğrencisiyim. Uzun sure blog yazmayınca yazacak şeyler o kadar birikti ki nereden başlayıp lafı nereye çevirsem şaşırıyorum.
Bu süreçte ben ne mi yaptım? Kardeşimin ısrarıyla bu yıl hiç aklımda yokken ygs ye girmiştim ve bana göre iyi bir puan almıştım. Sonra etrafımdakiler madem böyle bir puan aldın o zaman lys ye de gir dediler. Bu saatten sonra benim tekrar bir hayal kırıklığı yaşamaya niyetim yoktu ayrıca üniversite hayalimden de vazgeçmiştim. Neyse efendim lafın kısası ben artık Allahın izniyle edebiyat bölümü öğrencisiyim. Uzun sure blog yazmayınca yazacak şeyler o kadar birikti ki nereden başlayıp lafı nereye çevirsem şaşırıyorum.
8. Kocaeli Kitap Fuarı Ganimetlerim
Aaah ah çok güzel bir fuar geçirdim.
Neler aldım, kimleri gördüm eğer bilmek isterseniz sizi videoma davet ediyorum :)
Bu fotoğrafta gördükleriniz imzaya giden yavrularım :D Tabii bir de gün içerisinde alıp imzalattıklarım da var. E hadi o zaman ben sizi tutmayayım :D
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)