Arka kapak yazısı;
Dehşet verici bir nükleer savaş sonrası Amerika Birleşik Devletleri büyük ölçüde yok edilmiş, sadece küçük bir grup hayatta kalmıştı. Geriye kalanları kimin yöneteceği konusunda Lattimer’lar ve Westfall’lar arasında çıkan savaşı Westfall ailesi kaybetmişti. Ve beş yıl sonra barış ve kontrol, her yıl yapılan bir törenle, kaybeden tarafın kızları ile kazanan tarafın erkeklerinin evlendirilmesiyle sağlanmaktaydı.
Bu yıl benim sıram gelmişti.
Benim adım Ivy Westfall ve görevim basitti: Başkan’ın oğlunu, müstakbel kocamı öldürmek ve Westfall ailesinin gücünü geri kazanmasını sağlamak.
Ama görünen o ki, Bishop Lattimer ya çok yetenekli bir oyuncu ya da ailemin iddia ettiği gibi kalpsiz, zalim bir çocuk değil. Hatta beni bu dünyada gerçekten anlayan tek kişi bile olabilir. Ama kaderimden kaçmama imkân yok. Ben Westfall mirasını geri alacak kişiyim.
Çünkü Bishop ölmeli. Ve onu öldüren ben olmalıyım…
Öncelikle şunu demeliyim ki kitabın ciltli olması ve cildinin de beyaz olması çok güzeldi. Ama kitabın sayfa sayısının az olmasını sevmedim. :D İkinci kitabın sayfa sayısı da az olacaksa eğer, keşke ikisini bir kitapta toplasalarmış. Spoiler yapmadan yazmaya çalıştım :)
Kitap inanılmaz derecede övgü alan bir kitaptı. Neredeyse beğenmeyen hiç kimseyi görmedim. Çok büyük bir beklenti ile başladım. Fakat ilk yarısı demeyeyim de üçte birine kadar 'Güzel ama neden bu kadar övmüşler ki? Normal düzeyde ilerliyor işte.' diye düşündüm. Sonrasında ise kitap gerçekten güzelleşti. Özellikle sonu güzel bitti. Başlarken sayfa sayısının azlığından yakınmıştım ama şöyle düşününce aslında az olması bir yönden de iyi olmuş diyebilirim. Maalesef artık bazı kitaplar, bizim beğenilince bitmek bilmeyen, sezonlarca oynayan Türk dizilerimiz gibi uzatıldıkça uzatılıyor. Böyle anlamsızca uzatılacağına kısa kesilerek yazılması hoş olmuş.
Bu çit meselesi Uyumsuz serisinde de vardı. Gerçi ben henüz ilk kitabını okudum diğerleri olmadığı için okuyamadım. Çitin ardına geçiyorlar mı bilmiyorum ama bu seride o bahsettikleri çitin ardına geçecekler gibi. Bu yüzden de ikinci kitabı daha çok merak ediyorum.
Bir de cahilliğime verin, aradan 2-3 nesil geçimiş -kitabı okuyalı oldu biraz hatırlayamadım- bu insanlar hiç mi teknoloji açısından toparlanamadılar :/ Yani ne bileyim spoiler sayılmaz sanırım sürekli elektrik problemleri yaşıyorlar. Gıda olsa derim ki topraktan verim elde edemiyorlar falan da ya bu elektrik makine gibi şeyler :/ Bu konularda bilgisizim o yüzden mi bana çok basit geldi :D Yoksa gerçekten toparlanması zor mu... bilemedim aklıma takıldı söyledim :D
Bishop karakterine hayran kaldım. Bence böyle karakterler yazmasınlar sonra herkesten aynı dürüstlüğü ve karakter sahibi olmasını bekliyoruz :D Bulamayınca hayal kırıklığına uğruyoruz :D
Genelde kitaplardaki kadın karakterleri sevmem, çoğu zaman yersiz trip atarak mevzuyu sakız gibi uzatırlar -hayır yani normalde öyle miyiz ki :D yok canım daha neler :D-. Bu kitapta Ivy'i de sevdim :D Ama o pislik ablasını mümkün değil sevmedim.
Ivy ile Bishop düğünlerine çağırsalar, erkek tarafının dağıttığı kuru pastalar ile gazozları götürürdüm yani o kadar kız tarafını sevmedim :D
Hıııı.. daha fazla yazmak istemiyorum. O halde alıntılarla devam edeyim.
Yalan söylemek istemeyen bir çocuk, asla doğruyu söylemeyen biz kızla evlendi.
Sf. 105
"Mutlu musun Iyv?" diye sordu beni şaşırtarak.
Tüm hayatım boyunca kimsenin bana bu soruyu yönelttiğini hatırlamıyordum.
Sf. 146
Bu noktaya nasıl geldiğimizden emin değildim; bir kızın tek değeri nasıl bir evlilik yaptığı, bir adamı nasıl mutlu ettiği ile ölçülüyordu.
Sf. 164
Acı bazı insanların anladıkları tek dildir.
Sf. 165
Okuyanlar var mı? Fikirlerinizi paylaşın benimle :D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder